Bir asırlık maziye sahip cumhuriyet rejiminin, Türkiye’nin büyümesinde, özellikle ekonomik bakımdan gelişiminde önemli kazanımlar sağladığına işaret eden Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, tarihte eşine az rastlanır bir destanla kurulan ve bugün 100 yaşına ulaşan Türkiye Cumhuriyeti, o günden bu yana vizyonunu geliştirerek emin adımlarla geleceğe yürümekte, muasır medeniyeti yakalamış, modern ve büyük Türkiye ideali yolunda hedeflerini gerçekleştirmeye devam etmektedir” dedi.
Cumhuriyetle birlikte başlayan kalkınma hamlesinde kurulan sanayi tesislerinin hem Türkiye hem Eskişehir sanayi altyapısının oluşmasını sağladığını söyleyen Nadir Küpeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceği görebilme yeteneği ve vizyonu, Türkiye’nin çok kısa bir sürede, çok hızlı bir şekilde kalkınmasına imkan sağlamıştır.
Cumhuriyetin ilanından hemen sonra başlattığı iktisadi kalkınma hamlesi, 15 yıl gibi kısa bir sürede kurduğu çok sayıda sanayi kuruluşu, fabrikalar, kurum ve kuruluşlarla hızlı kalkınmanın yanında iktisadi ve sınai bağımsızlığın sağlanmasına, ekonominin sağlam temeller üzerine oturmasına neden olmuştur.
Eskişehir’de bu dönemlerde kurulan sanayi tesisleri, Eskişehir’in bir sanayi kenti hüviyeti kazanmasında çok büyük ve çok önemli rol oynamış, sanayi tesisleri, toplu üretim, yeni teknolojilerin kullanılmaya başlaması halkın ufkunu açmış, eğitim düzeyi hızla yükselmiş, sosyo-kültürel yapının olgunlaşıp, gelişmesinde sanayi kuruluşları çok büyük katkılar sunmuştur.
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu anlamlı günlerde, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Her fabrika bir kaledir” sözünün önemini bir kere daha görüyor ve yaşıyoruz. Tarihsel sürece baktığımızda, gelişmiş ülkelerdeki köklü maziye sahip sanayi kentleri ile Eskişehir gibi ülkemizde uzun bir sanayi geçmişine sahip kentler, sanayileşme, eğitim ve teknoloji etkisiyle, insanın ve toplumun fikirsel gelişimine sağladığı büyük katkıyla topyekûn bir kalkınmaya zemin hazırlanmıştır.”
OSB ile 54 yılda Eskişehir’de dev bir sanayi üssü oluştu
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nin 1969 yılında kurulduğunu ve 1973 yılında ilk arsa tahsisinin yapıldığını hatırlatan OSB Başkanı Nadir Küpeli, kurulduğu zaman 1 milyon metrekare büyüklüğe sahip olan EOSB’nin aradan geçen 54 yılda dev bir sanayi üssüne dönüştüğünü belirtti. Küpeli, “Eskişehir OSB, Anadolu’nun bozkırında 34 milyon metrekare büyüklüğüyle dev bir sanayi üssü haline gelirken, şimdilerde sayıları bine yaklaşmakta olan her biri bir kale olan fabrikalara ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’nin en büyük OSB’lerinden biri olarak bölgemize yeni yatırım alanları kazandırma konusundaki çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Şunu belirtmek isteriz ki, Türkiye geneline baktığımızda yatırım maliyetleri en düşük, en modern ve altyapısı en gelişmiş OSB’lerden biri olmamız nedeniyle başta yurt dışından yabancı yatırımcı olmak üzere ülkemizin çeşitli kentlerinden yeni yatırımcılar Eskişehir OSB’yi tercih ediyor.
Özellikle havacılık ve savunma sanayi, makine imalat, raylı sistemler sanayi, beyaz eşya sanayi, plastik ve kimya sanayi ürünleri ile gıda sanayi alanlarında Eskişehir OSB ülkemizin en önemli sanayi üretim merkezlerinden biri konumunda olup, yeni yatırımlarla bu ekosistem giderek daha da büyümektedir” diye konuştu.
Üç ayrı bölgenin kamulaştırma işlemleri tamamlandı
Hızla artan bu yatırımcı talebini karşılayabilmek için uzun süredir üzerinde çalıştıkları üç ayrı alanın kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını belirten EOSB Başkanı Küpeli, şöyle konuştu: “Eskişehir OSB’de cumhuriyetimizin ikinci asrının ilk yıllarında gelebilecek tüm büyük ölçekli veya sektörel kapsamlı her tür boyutta ki yatırım yeri taleplerini sorunsuz bir şekilde karşılanarak, yatırımcılara en yüksek standart ve kalitede alt yapı hizmetini kesintisiz sağlamaya devam edeceğiz.
Yaptığımız çalışmalarla cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk 10 yıllık döneminde, yani 2033’lü yıllara kadar olan dönemde, Eskişehir’e gelmek isteyen tüm yeni sanayi yatırımları için sanayi arsaları şimdiden planlanmış ve hazırlanmış durumdadır.
Özellikle yurt dışından, Marmara ve İstanbul bölgesinden yeni yatırımcılar, pazara yakın olması, uygun arsa fiyatları, eksiksiz altyapı, nitelikli işgücü varlığı nedeniyle Eskişehir OSB’ye gelmek için bizi sık sık arayıp yer soruyorlar. Bu kapsamda yerli ve yabancı büyük çaplı yeni yatırımcımızla Eskişehir OSB’ye yeni yatırımların kazandırılması için görüşmelerimiz olumlu yönde sürüyor.”
Geçmişten aldıkları büyük sanayi mirasını cumhuriyetin ikinci yüzyılında çok daha ileriye taşıyarak, yeni nesillere aktaracaklarını açıklayan Küpeli, “Sürdürdüğümüz çalışmalarla “Türkiye’nin Yeni Yüzyılında” ilk olarak Eskişehir OSB’nin toplam alanını 50 milyon metrekareye çıkartarak, her alanda büyüyen ve gelişen Türkiye’nin en önemli sanayi merkezlerinden biri olmayı hedefliyoruz. Katma değerli ihracatın ve yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde uzmanlaşmış dev bir eko sisteme sahip en önemli sanayi üretim merkezlerinden biri olmaya devam edeceğiz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin ışığında ve gösterdiği yolda ilerleyerek, cumhuriyetin ikinci yüzyılında da sanayimizin gelişimine katkı sağlayacak örnek projelerle ülkemize değer katacağız. Türkiye’ye sadece bulunduğu coğrafyanın değil, dünyanın en önemli ekonomik, sınai, askeri ve teknolojik güç merkezlerinden biri haline getirmek için büyük bir azimle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Atap ve etim, Eskişehir sanayinin teknolojik gelişimine katkı sağlıyor
Rekabetçi bir sanayide inovasyonun oldukça önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten EOSB Başkanı Nadir Küpeli, “İnovasyon, bir işletmenin veya sanayinin büyümesi, rekabetçiliği ve sürdürülebilirliği için kritik bir rol oynar.
Rekabetçi bir sanayiye sahip olmanın yolu ise başta inovasyondan, yoğun bir araştırma geliştirme çalışmasından ve sonuç olarak yüksek katma değerli ürünler ortaya çıkarmaktan geçer. Eskişehir OSB olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile AB fonlarından sağladığımız destekle kurduğumuz Eskişehir Tasarım ve İnovasyon Merkezimiz (ETİM) faaliyete geçtiğinden bu yana sanayimize özellikle de KOBİ’lerimize ürün ve prototip geliştirmede önemli katkı sağlıyor” dedi.
ETİM’in teknik alt yapısı hakkında da konuşan Başkan Küpeli, şu bilgileri paylaştı: “ETİM, sahip olduğu 3 boyutlu metal yazıcı, 3 boyutlu plastik yazıcı, ısıl işlem fırını, tel erozyon tezgâhı, CNC tezgâhları, taşlama tezgâhı, 3 boyutlu optik tarayıcı, bilgisayarlar ve özel yazılımlar gibi teknik donanımlarla, işletmelerin yenilik ve üretim süreçlerine, tasarım kabiliyetlerini ve AR-GE yeteneklerini geliştirerek doğrudan etki etmektedir. Firmaların, mühendislik, tasarım ve prototipleme hizmetlerinden faydalanabileceği atölyelerin bulunduğu ETİM, ayrıca sanayi, üniversite ve girişimcileri yeni iş birlikleri için bir araya getiren bir platform işlevi de görmektedir.
Halen ETİM’de kritik öneme sahip projeler için ürün ve teknoloji geliştirme çalışmaları yapmaktayız.” EOSB Başkanı Nadir Küpeli “Biz ETİM’i kurarken özellikle bazı sektörlere öncelik verdik. Ancak tabii ki Eskişehir’de faaliyet gösteren inovasyon ve yüksek teknolojiyle kendini ve ürünlerini geliştirmek isteyen tüm KOBİ’lerimize kapılarımız sonu kadar açık.
Biz Eskişehir’in geleceğini yüksek teknolojide ve yüksek katma değerli ürünlerde görüyoruz. Bölgemizde bu tür yatırımlara öncelik tanıyoruz. Eskişehir sanayisinin güçlenmesi, Türkiye sanayisinin de gelişmesine önemli katkılar sunuyor. ETİM sahip olduğu teknolojik altyapıyla özellikle KOBİ’lerimizin teknolojik dönüşümüne katkı sağlıyor” dedi.
Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nden de söz ederek, kent sanayinin teknolojik dönüşümüne çok büyük destek sağladığını kaydeden Nadir Küpeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ETGB) aradan geçen 22 yıllık sürede ciddi gelişme gösterdi. Halen 2 Şehir, 4 üniversite ve yerleşkelerimiz ile dev bir ekosistem meydana getirdik. Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgemizde sayıları 150’yi geçen firmamız ve 1.400’ü aşan AR-Ge personelimizle 300’ün üzerinde projeyle kritik öneme sahip inovatif ürünlerin geliştirilmesi tüm hızıyla devam ediyor.
ETGB’de hızla artan firma taleplerine cevap verebilmek amacıyla başladığımız yatırımlarımız da devam ediyor. Bu yatırımlar tamamlandığında ETGB’deki firma sayısını hızla 200’ün üzerine ve çalışan sayısının da 2 binli rakamların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. ETGB olarak geniş bir alana ve araziye sahibiz. Bu alanımızda kendi Ar-Ge tesislerini kurmak isteyen ve büyük ölçekli yatırımcılara kapımız açık ve bu tür yatırımlara da öncelik veriyoruz.”